Anne Serre'nin "Erdem ve Rosalind" adlı eseri: Bir yazarın dile getirilmeyen düşünceleri ve arzuları

İnceleme Rüyaların, hayallerin ve dürtülerin birbirine karıştığı bu ayna labirentinde kendimizi zevkten kaybediyoruz ★★★★☆
Anne Serre. FRANCESCA MANTOVANI/GALLIMARD
Görünüşe göre Anne Serre bir yazar. Bizim içinse o bir ressam, kelimeleri altın varak gibi işleyen bir minyatür ustası. "Sevgili yaşlı kadın yazarımız" adlı önceki kitabı -eğer "resim" demesek- büyülü yeşil manzarasıyla bir Corot tablosunu andırıyordu. "Erdem ve Rosalind" hangi akıma ait olabilir? Mademoiselle de Scudéry'nin hayal gücünden çıkmış gibi görünen böyle bir başlıkla, Watteau usulü, uçuk pembe ve ışıltılı mavi bir badem ezmesi paleti hayal ediyoruz. Ancak, bu metinde "iyi seçilmiş bir isimle birlikte gelen bir isim, neredeyse tamamlanmış bir kitap içerir" ifadesini okuyabilsek de, "Erdem ve Rosalind"in bilge ve safça tınıları, sahte bir yolun tüm izlerini taşıyor; bu sayfalardaki o nefis ironiden ve hatta o enfes zulümden hiçbir ipucu vermiyor.
"Roman" alt başlığı da yanıltıcı olabilir mi? İlk bakışta birbirinden bağımsız görünen bu kısa bölümleri okurken, bunların daha çok kısa öyküler gibi olduğunu düşünebilirsiniz. Ama ince bir saten kurdele gibi onları birleştiren bir bağ var: Birinden diğerine uzanan "ben"...
Makale abonelere özeldir.
Giriş yapmakDaha fazlasını okumak ister misiniz?
Tüm makalelerimiz 1€'dan başlayan fiyatlarla
Veya
Le Nouvel Observateur